@akif.ozek: Destansı Bir Aşk Hikâyesi: Mem-û Zin Bir bahar sabahı, Cizre sokaklarında erkek kıyafetiyle dolaşan güzeller güzeli Zin, bir anlığına göz göze geldiği Mem ile yürekleri sonsuza dek mühürlenen bir aşka yelken açar. Bu aşk, sadece iki gencin değil, zamanla tüm Cizre halkının diline düşer. Ancak bu saf sevdanın karşısında, kıskançlık ve kötülük vardır. Bekir —halkın Beko dediği, bey Mir Zeynuddin’in kapıcısı— içten içe Zin’i kendine ister, ama bu aşkın içinde yeri yoktur. Fitneyle, yalanla, oyunla Mem ile Zin’in arasına girmeye çalışır. Bir gün, Mir Zeynuddin ile Mem arasında oynanan satrançta, Bekir gizlice hile yapar. Mem oyunu kaybeder. Ardından aşkını açıkça itiraf edince, bey öfkeyle onu zindana attırır. Zaman geçer, acı büyür. Lakin aşk, zamanla ilahi bir hâl alır. Zin’in gönlündeki sevdanın derinliğini anlayan ağabeyi, ona Mem’i son bir kez görme izni verir. Zin, sevdiğine zindanda kavuşur… ama artık çok geçtir. Mem, aşkının yükünü kalbine sığdıramayıp orada, onun gözleri önünde hayata veda eder. Zin’in feryadı taş duvarları aşarken, Mem’in can yoldaşı Tacdin, Bekir’i öldürerek intikamını alır. Mem şehitliğe defnedilir. Bekir’in başka bir yere gömülmesini isteyen Mir Zeynuddin’e bu kez Zin karşı çıkar: “Onu sevdamın yanına gömün” der. Bekir, Mem’e yakın gömülür. Zin ise, Mem’in mezarı başında hiç ayrılmadan ağlar, orada can verir. Bey, Mem’in mezarını açtırır, Zin’i de onun yanına gömer. Böylece aşk, toprağın altında bile ayrılmaz. Bugün Cizre’de, yan yana yatan iki mezar; Mem ile Zin’in değil, aşkın ve sadakatin sembolüdür. Bu hikâye, gerçek bir aşkın ölümsüz destanıdır.

akif.ozek

Open In TikTok:

Region: TR

Thursday 12 June 2025 16:51:26 GMT